Blog

Her sabah büyük bir keyifle yediğimiz, salatalara o leziz tadı veren zeytin ve zeytinyağı, aslında oldukça meşakkatli süreçlerden geçerek sofralarımızı süslüyor. Her gün tükettiğimiz mucizevi zeytinin soframıza gelene kadar geçirdiği aşamalar aslında zeytinin türüne ve çeşidine göre farklılık gösteriyor. 

Zeytin ağacını birçoğumuz diğer ağaçlardan farklılaşan rengi ve boyuyla biliyoruz. Çoğunlukla Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde görmeye alışık olduğumuz açık yeşil renkli ve sık kısa yapraklı ağaç, dalındaki zeytin ile sofralarımızı güzelleştirmektedir. 

Zeytinin Soframıza Gelene Kadar Geçirdiği Aşamalar

Bahar aylarının bitmesine yakın yaprakların koltuğunda seyrek bir şekilde açan, küçük beyaz sarı renkli, kokulu çiçekler açar zeytin ağaçlarında. Bu çiçeklerde etli ve yağlı bir meyve olan zeytin yetişir. İlk olarak yeşil renkte olan zeytin olgunlaşması ile birlikte siyah renge kavuşur. Eğer bu zeytinler yeşil zeytin olarak değerlendirilmek istenirse tam olgunlaşması beklemeden toplanır. Bu dönem tam olarak zeytinlerin yeşilden sarıya döndüğü döneme denk gelmektedir. Siyah zeytin olarak değerlendirilecek olan zeytinler ise tam olgunlaşması beklenerek siyah renge döndüklerinde toplanırlar.

Zeytin dalındayken ve ilk toplandığı anda oldukça sert ve acı bir besin maddesidir. O yüzden sofralarımıza gelmesi için belirli işlemlerden geçer. Tüm bu işlemler ise zeytin çeşidine göre değişmektedir. Ancak tüm zeytinlerinin acılığının giderilmesi ve kendi lezzetine ulaşması ilk hedeflenen şeydir. Örnek vermek gerekirse sele zeytininin işlenmesi için toplanan zeytinlerin arasındaki yaralanan, çürümüş, açık renkli zeytinler ve yabancı maddelerin ayrılması işlemine müteakiben zeytinler yıkanır. Sonrasında zeytinler selelere bir katman tuz, bir katman da zeytin olacak şekilde konulur. Bu zeytin ile birlikte zeytinin ağırlığının %15-20’si kadar tuz konulur. Bu tuzun zeytinlerin tamamına ve bu zeytinlerin her yerine temas etmesi için ise her gün selelerin çevrilmesi gereklidir. Bu işlem genellikle bir ay gibi bir sürede tamamlanır ve zeytin tadını bulmuş olur. Zeytinler çıkarıldıktan sonra ise yıkama işlemi yapılmamaktadır.

Zeytinyağının Soframıza Gelene Kadar Geçirdiği Aşamalar

Zeytinler toplandıktan sonra içindeki yapraklar, kabuklar ayıklanır, yıkanır ve sıkılmaya hazır hale getirilir. Eski zamanlarda sıkma işlemi için taş ya da granit tekerlekler kullanılırdı. Günümüzde ise paslanmaz çelikten yapılma silindirler zeytinleri ezer ve hamur haline getirir. Bu zeytin hamuru daha sonra yoğurulma işlemine tabi tutulur. Bu sırada zeytin hamuruna yavaş yavaş su eklenir. Bu işlem, yağ moleküllerinin bir araya toplanmasını sağlar.

Dalından koparılan ve her gün sofralarımızı süsleyen zeytin, oldukça meşakkatli bir süreçten geçerek geliyor. Bu değerli besini mümkün olduğunca düzenli bir şekilde tüketerek bağışıklık sistemimizi güçlendirebiliriz. Siz de organik zeytin ve zeytinyağı siparişini buraya tıklayarak verebilirsiniz.